Archive for Ekim, 2009

Hor hakir bakma günahkar ademoğluna beyim

Hor hakir bakma günahkar ademoğluna beyim
Afv olur elbet bir gün Tanrı’nın gufranı var

Yorum Yapın

Aşkına düşeli her sözüm yalan oldu.

Affet beni Ya Rab!
Yalancılardan oldum.

Yalanım büyük, yalanım beni bile kandırdı.
Dil öyle sarhoş olmuştu ki, seni sevdiğini söyleyi verdi.
Oysa ki; senin sevgin daha gönle düşmemişti;
Oysa ki; seni sevmek anka olup, sana ulaşmaktı.
Senin sevgin dile hoş geldi, sözde dil seni sevdi

Gönül gözünü açtı, bir seni gördü.
Alemde senden başka var olan yoktu.
Nurun gönülde yer etti,
Senin sevgin ile aşkın sırları ayan oldu

Fuzuli derdi, inanmazdım.
Aşkına düşeli her sözüm yalan oldu.
Bilmediğimi bilir, görmediğimi görür oldum.
Hep aşkına yalanlar söyledim.

Ne olur, aşkını ile mest olmamış gönlüm
Mest olmanın yalanıyla huzuru ersin.

Yorum Yapın

Dil Kabe’si Nur-u Muhammed

İrili ufaklı gök cisimleri vardır ya
şu galakside;

Kimi yıldızdır, kimi gezegen
Döner durur, cezbeye mi gelmiş ola

Kimi bir nurun parçasıdır,
Kimi bir nurun pervanesi

Yorum Yapın

Hiç sabahlara yetişemedim.

Efendim…
Seni sevmek nasip olmadı

Sana aşk olmak hayallerime bile girmedi,
Hep yalancı aşklar yaşadım

Hep ağyar ile dostluklar kurdum,
Hep sana ağyar oldum,

Değil seni sevmek, seni sevenlerini bile sevemedim.
Anladım ki; bütün yollar tıkanmış bana…

Şu yalan dünya için, nefes nefese koştum, durdum
Sana doğru bir adım dahi, atamadım

Hep senin hürmetine yaratılan dağa taşa boyun eğdim
Bir sana boğum eğmedim, nefsim sana düşman etti,

Sen bir güneştin, bana efendim,
Neyleyeyim ki; hiç sabahlara yetişemedim.

Yorum Yapın

Ey sevgili Allah’ım

Ey sevgili Allah’ım
Ruhun seni saracak
Ariyet ten kafesi
Toprak olup kalacak

Bir paçavra gibiyim
Mezelletten günahtan
Senden başka kimim var
Yüz urup yalvaracak

Senin lutf u keremin
Anı yıkar tertemiz
Senden geldiği gibi
Yine sana varacak

Dergahın kapısında
Bir natuvan hastayım
Bu onulmaz yaremi
Yarim kimler saracak

“La taknetü” sırrından
Kesmez ümid hulusi
Asiler guruhunu
Rahmetin kurtaracak

Yorum Yapın

Güzel aşık cevrimizi

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi

Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can ü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi

Aşıklar kara baht(ı) olur
Hakk’ın katında kutl’olur
Muhabbet baldan tatl’olur
Yiyemezsin demedim mi

Pir Sultan Abdal Şahımız
Hakk’a ulaşır rahımız
On İk’imam katarımız
Uyamazsın demedim mi

Yorum Yapın

Garip turna bizi senden sorana

Garip turna bizi senden sorana
Şimdi bir yavruya kuldur diyesin
Aşkın zincirini takmış boynuna
Devr içinde Mecnun oldur diyesin

Gece gündüz ağlar hiç bir dem gülmez
Unutmuş eşini dostunu bilmez
Sevmiş bir güzeli artık vazgelmez
Aşık olmak müşkül haldir diyesin

Terkeylemiş eşi ile dostunu
Abdal olmuş eğne almış postunu
Gelen geçen çiğner oldu üstünü
Ayaklar altında yoldur diyesin

A zalim engeller yolumu bağlar
Yarimin hasreti ciğerim dağlar
Ab-ı revan olmuş durmayıp çağlar
Şol akan yaşları seldir diyesin

Gevheri der bilmem ben ne olduğum
Gurbet illerinde durup kaldığım
Aceplemem beyim şimdi solduğum
Bülbülün mekanı güldür diyesin

Yorum Yapın

İki cihanın zübdesiyim canibim canan ile

İki cihanın zübdesiyim canibim canan ile
Ben mekanıyım kanımın kanım bana mekan imiş

Ayrı bilenler ayrıdır uşşakını maşukiden
Ben canıyım cananımın cananım bana can imiş

Ben bir dürr-i sencideyim kanımdır umman içinde
Ben kanıyım umanımın ummanım bana kan imiş

Yakub-veş ah eylerim Yusuf benimle yar iken
Ben dürüyüm Kenanımın Kenan benimle kan imiş

Hızr ile buldum hayatı ben sırr ile erdim ana
Ben ab-ı hayat aynıyım aynım bana ayan imiş

Şol vahdete yol bulmuşum ahir o yol ben olmuşum
İkanı tahkik görmüşüm tahkik bana ikan imiş

Hulusi-i biçareyim her dertlere men çareyim
Ben seyrimin hayranıyım seyrim bana hayran imiş

Yorum Yapın

Dosttan gayrı ki yok dünyada hiç varım benim

Dosttan gayrı ki yok dünyada hiç varım benim
Olmasın dünyada ondan özge bir yârım benim

Âşıkım gayrıya kılmaz hiç bu gönlüm iltifât
Zâhir olmaz kim derûnumda yanan nârım benim

Çâk edilse tîğ ile bu sîne-i mecrûh-nâk
Âşikâr olur gönül tahtında şeh-vârım benim

Etmişim bezl bu cânı ol şehvârın yoluna
Andan özge olmasın fânîde dil-dârım benim

Bu yıkılmış gönlümün arzûsu ondan gayrı yok
İstemez gayrı elinden çâre bîmârım benim

Kapısında olmayı ister Hulûsî Kıtmir’i
Gayriye meylim sezâ mı çünkü hünkârım benim

Yorum Yapın

Âh varlığı dağılıp gönlüm vîrân olaydı

Âh varlığı dağılıp gönlüm vîrân olaydı
Pervâne-tek şem’ine dostun sûzân olaydı

Gayrılardan göz yumup dostu kendinde bulup
Cümle cihâna dolup bir özge cân olaydı

Bakdıkça her yaneye dost yüzünü seyr edip
Dostun gözüne dostun yüzü seyrân olaydı

Bu âlem-i kesretde gizli halvete erip
Vahdet ile bir olup ol bî-nişân olaydı

Görünen ol gören ol aralıkda kimse yok
Yokluk ilinde varlık cümle cânân olaydı

Hulûsî’i bu sırra mahrem kılıp Sultânı
Gizli bu sırlar ana cümle ayân olaydı

Yorum Yapın

Older Posts »